Published On: Pts, Nis 13th, 2015

Kutlu Doğum Proğramı’nda önemli mesajlar

“Mezhepçilik, İslam dünyasını paramparça ediyor. Müslüman, Müslüman’ı acımasızca öldürüyor” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan: Bizim tek dinimiz İslam’dır. Ne yazık ki mezhebini din edinmiş olanlarla başımız dertte.

kutlu-dogum-tayyip-erdogan

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Bizim Sünnilik diye bir dinimiz yoktur. Bizim Şia diye bir dinimiz yoktur. Bizim tek dinimiz İslam’dır. Mezhebini din edinmiş olanlarla başımız dertte” dedi. Hazreti Muhammed’in doğumunun 1444. yılı nedeniyle düzenlenen Kutlu Doğum Haftası etkinlikleri çerçevesinde İstanbul Kongre Merkezi’nde gerçekleştirilen “Hz. Peygamber ve Birlikte Yaşama Ahlakı” temalı toplantıda konuşan Erdoğan, şu mesajları verdi:

İSLAM DÜNYASI PARAMPARÇA: İslam dünyası. sadece paramparça bir görüntü içinde olmakla kalmıyor, her yerde kardeşin kardeşi öldürdüğü vahim bir tablo önümüze çıkıyor. Suriye, Irak, Myanmar, Türkistan başta olmak üzere, pek çok yerde, on milyonlarca Müslüman muhacir durumuna düşürüldü. Biz Türkiye olarak, ülkemize gelen muhacir kardeşlerimize her türlü yardımı yapıyor, her türlü kolaylığı gösteriyoruz. Ama diğer ülkelerin, bilhassa da İslam ülkelerinin çoğunda aynı durumunun söz konusu olduğunu maalesef söyleyemeyiz. Müslümanların büyük bölümü, kardeşine ensar olma imtihanından başarıyla çıkamadı, çıkamıyor.

TERÖRÜN TAHRİBATI: DEAŞ gibi terör örgütlerinin yol açtığı tahribat, İslam düşmanlarının çabalarını dahi geride bırakacak düzeye ulaşmış durumda. Bu tür gelişmeler, Müslümanları daha büyük sıkıntılara maruz bırakmanın ötesinde olumlu herhangi bir amaca hizmet etmiyor. İslam’a tam aksine yanlış, olumsuz bakışlar getiriyor.

BİZE DÜŞEN MÜCADELE: Bu durum karşısında bize düşen, Allah’ın ipine sımsıkı sarılarak ümmetin birliği, kardeşliği için daha çok çalışmak mücadele etmektir. Peygamberimizin birlikte yaşama ahlakını anlayarak, yaşayarak, anlatarak bu misyonumuzu devam ettirmeliyiz. Biz sorumluluğumuz farkındayız. Yükün ağırlığının da bilincindeyiz. Hamdolsun Kuran’da sıkıntıya düştüğümüz zamanlarda Allah’ın yardımının yakın olduğu müjdeleniyor.

MAZLUMUN YANINDA DURDU: Peygamberimiz tüm hayatı boyunca mazlumun yanında durmuş zalimin karşısında olmuştur. Mazlumun yanında dururken onun diğer vasıflarına bakmayan peygamberimiz aynı şekilde zalime karşı çıkarken de kim olduğunu, ne olduğunu dikkate almamıştır. Peygamberimiz insana azap edene Allah da azap eder diyerek tavrını net bir şekilde göstermiştir.

MEZHEBİNİ DİN EDİNENLER: Mezhepçilik şu anda İslam dünyasını, ümmeti paramparça ediyor. Bunu bizzat yaşıyoruz. Irak’ta bunu görüyoruz. Filistin’de, Suriye’de, Yemen’de bunu görüyoruz. Acımasızca şu anda Müslüman, Müslüman’ı öldürüyor. Sadece mezhebi farklılık. Bunları bizzat siyasetçi olarak biz de yaşıyoruz. Kendileri ile bunu konuşuyoruz. Açık ve net. Bizim Sünnilik diye bir dinimiz yoktur. Bizim Şia diye bir dinimiz yoktur. Bizim tek dinimiz İslam’dır. Ne yazık ki mezhebini din edinmiş olanlarla başımız dertte, sıkıntı burada.

DİNİMİZDE ZOR YOK: Peygamberimiz’in yöntemi bellidir. Hiç kimseye karşı zor kullanmamıştır. Onun en büyük gücü imanıydı. Tebliğiydi. İslam tarihine baktığımızıda silah zoru ile Müslüman yapılan hiçbir topluluk göremeyiz. Bugün en büyük Müslüman nüfusunu barıştıran Güney Asya ülkelerine İslam Müslüman tüccarların tebliğleri ile ulaşmıştır. İslam dünyasında Peygamber sevgisinin, saygının ülkemiz kadar belirgin şekilde görülebileceği pek az yer var.

BİZ DE GÖNÜLLÜ SEÇTİK: Bizim milletimiz de ilahi gönüllü olarak İslamı seçmiştir. Sadece Hak yoluna davet var. Hak sözü anlatmak var. Bu manzara mezhepçilik fitnecilik pençesine düşenlerin, kardeş kanı dökmeye çekinmeyenlerin ne kadar uzağında.

GEVŞEMEYECEĞİZ: Hazreti Peygamber’in tebliğ ettiği din, mensuplarına özgüven sahibi olmalarını emreder. Bunun için Müslümanların tecrit olmalarına, diğer inanç sahiplerinden ayrı toplumsal hayata yönelmelerine gerek yoktur. Kuran’da ‘İnanıyorsanız muhakkak üstünsünüz’ buyruluyor. Hiç şüphesiz inancımızla, aklımızla, vicdanımızla ilgili üstünlüktür. Gevşemeyeceğiz. Bizim kendi tarihimizde de sayısız örneği var. Osman Gazi’den Fatih Sultan Mehmet’e kadar pek çok devlet yöneticisi günümüzde rastlanması zor hoşgörülü tavırları ile ümmetine örnek olmuşlardır.

Kaynak: Sabah

About the Author

-